CHP’li Tuncay Özkan, 2017 yılının Şubat ayında Türkiye Varlık Fonu’na devredilen İzmir Alsancak Limanı’nın Arap sermayesine satılacağı iddialarını TBMM gündemine taşıdı.
Özkan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği önerge şöyle:
“Türkiye Cumhuriyeti devletinin elinde kalan en değerli kamu iktisadi teşekkülleri arasındaki İzmir-Alsancak Limanı’nın Arap sermayesine satılacağı iddia edilmiş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak basına yaptığınız açıklama bu iddiayı doğrular niteliktedir. 3 Mayıs 2007’de yapılan özelleştirme ihalesini 1,2 milyar dolar bedelle Hutchison, Global ve EİB LİMAŞ kazanmış; ancak 29 ay süren yargı süreci sonunda devir gerçekleşememiştir. 21 Eylül 2012’de bir kez daha ihaleye çıkılmasına rağmen bir sonuç alınamamıştır. Mayıs 2016’da limanın yeni imar planları kabul edilmiş, liman, Şubat 2017’de Türkiye Varlık Fonu’na devredilmiştir. 27 Kasım 1867 tarihinde bir İngiliz şirketine devredilen İzmir-Alsancak Limanı, 12 Haziran 1933 tarihli ve 2399 sayılı İzmir Rıhtım Şirketi’nin İmtiyazının Satın Alınması Kanunu ile yabancı şirketin 1952’ye kadar sürecek olan imtiyazına son verilmiş ve limanın sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ait olması sağlanmıştır”
Önergede, Ulaştırma Bakanı’na yöneltilen sorular ise şu şekilde:
“İzmir-Alsancak Limanı’nın Arap sermayesine satılacağı bilgisi doğru mudur? Cumhuriyetin kuruluşu ile yabancı şirketlerin egemenliğine son verilerek tamamının Türkiye Cumhuriyeti Devletine iadesi sağlanan İzmir-Alsancak Limanı’nın satılması ülkemizin itibarına zarar vermeyecek midir? Devletimizin imtiyazında olan liman işletmelerinin yabancı şirketlere satılması ülke egemenliğimize zarar vermeyecek midir? 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması ile kaldırılan kapitülasyonların yeniden canlandırılması mı istenmektedir?”
